Artırılan Nakit Yabancı Sermayenin Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamında Harcanmasında Oluşan Avantajlar (M. Baturhan Gençaslan-Direktör, E. Vergi Müfettişi)
26.10.2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7338 sayılı “Vergi Usul Kanunu ile
Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 59’uncu maddesiyle 5520 sayılı
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) 10/1-ı bendinde hüküm altına alınan “nakit sermaye
artırımında indirim teşviki”ne ait düzenlemede değişiklik yapılmıştır.
Buna göre, KVK’nın 10/1-ı bendinin birinci paragrafından sonra gelmek üzere eklenen
“Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75
olarak uygulanır.” paragrafıyla, faiz indirim teşvikinde yerli/yabancı sermaye ayrımı
olmaksızın uygulanan genel oran olan %50 yerine, nakit sermaye artışlarının yurt dışından
getirilen nakitle karşılanan kısmı için oranın %75 olarak uygulanması öngörülmüş ve bu
değişiklik Kanun’un yayımı tarihinden itibaren yapılacak nakdi sermaye artışları için yürürlüğe
girmiştir. Ayrıca Kanun teklifinin görüşüldüğü plan ve bütçe komisyon tutanaklarında, 25
puanlık artış sebebiyle yaklaşık olarak 200 milyon TL vergi etkisinin beklendiği ifade
edilmiştir.1
Bununla beraber, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 280/A maddesiyle yurt
dışından getirilerek sermaye olarak konulan yabancı paraların değerlemesinde özel bir
uygulama ihdas edilmiştir. Söz konusu düzenlemeyle; yatırım teşvik belgesi kapsamında
doğrudan yatırım yapmak amacıyla yurt dışından döviz olarak getirilen paranın değerlenmesi
sonucu oluşacak olumlu kur farklarının madde içerisinde belirlenen koşulların sağlanması
halinde vergi dışı bırakılmak suretiyle yatırımın finanse edilmesi ve bir anlamda sermayenin
muhafaza edilmesi öngörülmektedir.2
495 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin “diğer hususlar” başlıklı 13’üncü
maddesine göre söz konusu uygulamadan esasen, tam mükellef sermaye şirketlerinin şirket
sözleşmelerinde taahhüt edilen sermaye rakamının işe başlanılan hesap dönemini takip eden
hesap dönemi süresince ödenen tutarı için faydalanılacak olmakla birlikte, söz konusu süre
zarfında 6102 sayılı Kanuna uygun şekilde yapılacak sermaye artırımları kapsamında şirketlere
konulacak ve madde kapsamına giren yabancı paralar için de faydalanılabilmesi mümkün
bulunmaktadır.
Diğer yandan, KVK’nın 10/1-ı bendinde yer alan düzenlemenin dördüncü paragrafıyla
Bakanlar Kuruluna (Cumhurbaşkanına) belirli durumlarda indirim oranını artırma/eksiltme
yetkisi verilmiş ve Bakanlar Kurulu (Cumhurbaşkanı) da söz konusu yetkiyi 26.06.2015 tarihli
ve 2015/7910 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kullanmıştır. Buna göre, 1 Seri No.lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliği’nin 10.6.4.1. bölümünde indirim oranları açıklanmış olup, “Nakdi olarak
artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine
ve teçhizat yatırımlarında ve/veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi
yatırımlarında kullanılması durumunda, yatırım teşvik belgesinde yer alan sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak üzere 25 puan ilave edilmek suretiyle söz konusu indirim uygulanacaktır.”
hükmüyle, nakit sermaye indiriminden yararlanmak isteyen mükelleflerin nakit olarak
artırdıkları sermayelerini yatırım teşvik belgesi kapsamındaki sabit yatırım harcamalarında
kullanmaları halinde genel oran olan %50 oranına 25 puan ilave edilmesiyle oluşan %75 oranını
tatbik etmeleri mümkün olmaktadır.
Yeni yasa hükmünün getirdiği değişiklikle birlikte, yurt dışından getirilip sermaye olarak
konulan nakit sermaye için ilave 25 puanlık bir indirim imkanı doğmakla beraber bu
sermayenin yatırım teşvik belgeli sabit yatırım harcamasında kullanılması halinde gerek VUK
kapsamında özel değerleme müessesesi gündeme gelmekte gerekse de nakit sermaye artışında
2015/7910 sayılı BKK ile kararlaştırılan 25 puanlık ek indirim sayesinde 100 puanlık (%75 +
%25 = %100 oranında) bir indirim imkanı oluştuğu değerlendirilmektedir.
1 https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=2825
2 Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili kılınmış ve Bakanlık bu
yetkisini 25.05.2018 tarihinde yayımladığı 495 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile kullanmıştır.